İnternet’in 1990’ların başlarından itibaren bu kadar yaygınlaşmasının en temel nedenlerinden birisi ve belki de en önemlisi “para kazandırabilecek potansiyele sahip” bir imkan olmasıdır. Bu iletişim ağına bağlı bilgisayarlar yolu ile alışverişler yapılabilmekte, borsa/bankacılık işlemleri yerine getirilebilmektedir. Bu haliyle internet’in “ağ teknolojisi” kimliğinin yanında bir de “medya” özelliğinden söz edebiliriz. Internet artık ciddi reklam paralarının dönmeye başladığı ve şirketlerin ürünlerini pazarladığı bir ortam haline gelmeye başlamıştır.
Bankalar ve yatırım kurumları, klasik faaliyetlerini internet üzerine taşımışlar ve böylece siber ortamda “yüklü miktarlarda” paranın dolaşmasına ön ayak olmuşlardır. Internet üzerinde kredi kartıyla sanal mağazalardan alışveriş etmek, ya da bulunduğunuz yerden çok uzakta bir yayınevinden kitap sipariş etmek; tatil seçmek ve otel rezervasyonları yapmak çok kanıksanır ve artık kimseyi şaşırtmayan uygulamalardır.
İnternetin ticari boyutu ile birlikte hayatımıza giren iki yeni kavram da e-commerce (e-ticaret) ve e-business (e-iş). İlki, internet üzerindeki her türlü para dolaşımı faaliyetlerini kapsarken e-iş ise iş bağlantıları, görüşmeler, haberleşmeler ve anlaşmalar hatta işe yeni birini alırken internet ortamlarına ilan verme ve ilgili kişilerle ilişkiye geçme gibi kavramları kapsamaktadır.